Blog Image

havadan sudan [blog, writing, travel, yoga]

free your mind...

2006 yılında havadansudan.azbuz.com adresinde yayınlamaya başladığım yazılarımı buraya taşıdım. Devamı da var :-)

Strength and Flexibility

Yaşadıkça Yoga Posted on Thu, October 04, 2012 02:18:06

Yoga helps to increase your strength and flexibility at the same time. In today’s yoga class, our teacher Kevin explained this role on shaping ourselves and our bodies. Let’s have a closer look at the meaning of “Strength” and “Flexibility”:

Strength: “The state, property, or quality of being strong.” Strength refers especially to physical, mental, or moral robustness or vigor.

Flexibility: “Capability of withstanding stress without injury and figuratively to what can undergo change or modification.”

According to Kevin; people with strength can get better at yoga quicker than the people with more flexibility. It explains why there were more men than women in today’s class. It takes more (time, effort) to develop the strength than flexibility.

It applies to the character of people as well. Flexible but not strong ones need more time to reach their targets. The best to find the right combination of being strong and gentle in life like in our yoga practice.



Sevgi’ye Dair

Aklıma Takılanlar Posted on Tue, October 02, 2012 18:18:22

Aklımda yazmayı düşündüğüm farklı konular
olmasına rağmen, bugün İnternette okuduğum bir yazıdan aldığım ilhamla sevgiye
dair içimden geçenleri hemen paylaşma ihtiyacı ile doldum. Yazı, Esma-ül Hüsna’da
yer alan “En-Nur” ve “El-Vedüd” den bahsediyordu. Kalbe
şifa veren En-Nur ve yaşamında sevgi ve muhabbeti az olanlara çare olan ‘El-Vedüd’…

Yeni doğan bebekler için denir ya “nur
topu gibi
” kızınız veya oğlunuz oldu diye. En-Nur enerjisi de yeni
doğan tüm bebekler gibi karanlıkları aydınlatır ve kalplere ışık saçar. Sanırım
büyüklerimiz “En-Nur” enerjisinden esinlenerek böyle buyurmuşlar. Kalbimizi
aydınlatan “En-Nur”, doğa hazineleri ile kalp gözümüzün Aşk’a
açılmasında bize kılavuzluk eder, tabi ki biz kulaklarımızı doğanın sesine
açık tuttuğumuz sürece.

Gizemli yaratıcı enerji hepimizde
fazlasıyla mevcut. İngilizce “inspiration” kelimesi ilham, esinlenme demek.
Kelimenin kökeni ise “in spirit”. Ruhun içinde, içinden anlamında. Hani
sözlerini anlamasak da çok sevdiğimiz bir şarkıyı dinlerken o melodinin
enerjisi içimizde doğar, derinliğimize iner ve bize ilham verir ya. Aynı
şekilde, çok hoşlandığımız birini yakından tanımak istediğimizde de aramızda benzer
bir etkileşim başlar. Her iki tarafın enerjisi birbirini etkiler.

“El-Vedüd” hem seven hem de
sevilen anlamına gelmektedir. Sevilen güzeldir güzel olmasına ancak seven
çaba gösterendir. O’nun enerjisi büyük bir denizdir, aynı anda hem mücadele
etmeyi hem de teslim olmayı bilen. Bu güçlü enerjiyle ilgili bugün okuduğum
yazıda yer alan Mevlana’nın sözleriyle satırlarıma son vermek istiyorum. Her
kalbin içine farklı bir his doğuracak bu enerji ve ışığa her daim sahip
olabilmek dileğiyle…

“Ey aşık!
Korkma sev.
İki iken bir olabileceğini sev.
Ona sahip çıkamam diye korkma;
İkinize de sahip çıkan var nasıl olsa.”



Kısa Kısa IFA…

Gözüme Takılanlar Posted on Tue, September 04, 2012 15:24:33

Dünyanın en büyük elektronik
fuarlarından biri olan IFA’daydım hafta sonu. Almanya’nın başkenti
Berlin’de elektronik eşya üreten ve satan irili ufaklı pek çok firma bir araya
geldi.

Yaklaşık sekiz saat süren kısa
IFA turumda neler gördüm neler…

PHILIPS


LG

OLED Televizyonlar


PANASONIC

Şimdiye kadar gördüğüm en
büyük televizyon, hem 145 inç büyüklüğünde hem de 8k çözünürlüklü!


SAMSUNG



“Çalıştım ve Başardım”

Ordan Burdan Şurdan Posted on Thu, August 30, 2012 18:10:16

“Rüzgarı Dizginleyen Çocuk”, herkesin okuması
gereken ilham verici ve dokunaklı gerçek bir hikaye. Rüzgarı dizginleyecek bir
makine yapan Malavili William Kamkawamba’nın hikayesi. Büyüden bilime
yolculuğunda 14 yaşında bir çocuk William, Kasungu’da yaşayan. Kasungu ise
güney doğu Afrika’nın yoksulluk içinde ve tarımdan başka gelir kaynağı olmayan
bir ülkesi olan Malavi Cumhuriyeti’nde.

William’ın köyünde insanların ana besin kaynağı
darı. Bazen onu dahi bulamadıkları günler oluyor. Kimilerinin bisikleti hatta
bazılarının cep telefonu var. Ancak hava kararınca hepsi uyumak zorunda çünkü
neredeyse hiç kimsenin evinde elektrik yok. William’ın köyünde okullar ücretli.
Parası olmayanlar, çiftçi ailelerinin kaderini paylaşmak zorundalar. Babası okul
ücretini ödeyemediği için William da.

Yüzölçümünün beşte birini oluşturan Malavi Gölü’nün
dışında AIDS ve yoksulluk var Malavi’de.
Hastalıklar ve yoklukla olan savaş yetmiyormuş gibi 2001 yılında önce
kuraklık, ardından da açlık esir alıyor William’ın köyünü. Günde bir öğün
yiyeceği dahi zor buluyorlar. Hangi öğünde yiyorlar sizce? Bomboş mideyle
uyumak çok zor olduğu için sadece akşamları yedikleri darıyla hayatta kalma
mücadelesi veriyorlar.

Hayatta kalmayı başarıyor William, herşeye rağmen
pes etmiyor. Parası olmadığı için okula gidemese de kütüphaneden ödünç aldığı
kitaplarla öğrenmeye devam ediyor. Yılmıyor, William. Eski bir bisiklet dinamosu
ve oradan buradan topladığı hurda parçalarla bir rüzgar türbini inşa ediyor. Evine elektrik getiren bu dahi çocuğa herkes deli gözüyle baksa da o yorulmuyor,
kıt imkanlarını en iyi şekilde kullanarak elinden gelenin en iyisini yapıyor,
hatta fazlasını.

“Çalıştım ve başardım” diye özetliyor hikayesini
William. İşte bu kadar basit aslında! İnsan isteğince neler olmuyor ki! Ama
varlık içinde olan bizlerin hayatındaki curcuna bizi böyle bir konsantrasyondan
ve gereken azim ve istekten uzaklaştırıyor. “Bilimin mucizeleri keşfedilmeden
önce, dünyayı büyü yönetiyordu…” diye başlayan William’ın hikayesi aslında
istemenin ve çalışmanın mucizesi! Çalışınca neler olmuyor ki, en kıt koşullarda
bile!

William Kamkawamba’nın TED’deki konuşmaları:

http://www.ted.com/talks/lang/en/william_kamkwamba_on_building_a_windmill.html

http://www.ted.com/talks/lang/en/william_kamkwamba_how_i_harnessed_the_wind.html



« PreviousNext »