Dün akşam Berlin’in en orijinal tiyatro topluluklarından
biri olan Hexenkessel Hoftheater’in sergilediği Shakespeare’in “Bir Yaz
Gecesi Rüyası” oyununu seyrettim. Bu yanlışlıklar komedisi beni gülmekten
yerlere yatırdı. İlk defa 1500’lu yılların sonunda oynanmış olan bu eser
2000’lerde de güncelliğini ve güzelliğini yitirmemiş.
Oyunun konusunun basit olması oyuncuların yeteneklerini
daha çok sergilemelerine müsaade ediyor. Atina yakınlarında bir koruda yollarını şaşıran dört sevgili periler kralı ve hizmetkarının yaptığı büyüden
etkileniyorlar. İşler iyice karışıyor, bir nevi kimin elinin kimin cebinde
olduğunu kendileri dahi anlayamıyorlar. Bu ilişki karışıklığı yahut karışık ilişkiler öyle
komik bir hal alıyor ki, gülmekten nefes almaya vakit bırakmıyor.
Shakespeare insanı bu oyununda güldürken düşündürüyor
da aynı zamanda. Evlilikte aldatma, gözünün önündeki sevgiliyi görmeme,
olayların akışına müdahale etme arzusu her çağda insanoğlunun karşılaştığı
durumlar. Ben özellikle büyü kısmını çok beğendim. Günümüzde hiç kimseyi eşek
kulaklı yapamasak da bizim de kendimizce büyülerimiz yok mu diye düşünmeden
edemiyorum…
Bu yazı, ilk defa 13/7/2008 tarihinde havadansudan.azbuz.com’da yayınlandı.